12.10.2009

acı.

Bir yudum aldım önce. Hüzne bulanmış tadı vardı. Sevmedim, hüznü hiç bi zaman sevmemiştim.

İçmem gerektiğini emreden bakışlar attı. Tepkilerimi izliyodu. Belli etmeyecektim acılarımı.

İçtim. Bir yudum ardından bir yudum daha.

Acıydı.Gerçekten acı veriyodu boğazımdan geçenler. Devam ettim. Canım yanıyodu,

Gülümsedim acıya.

Kötü laflarda eklemişti. İğneleyici, yıldırıcı.Bıraktım bardağı masaya.

"İç" dedi.

Yüzüme bakmaya devam ediyodu. Kulpunu kavradım önce, aşağılarcasına gülümsedim ardından.

Çok kaynaktı, buharlaşabilirdim.

Midemde konuşuyorlardı. Bıçaklarını nasıl saplayabilirlerdi acaba mideme.

Amacı kaleyi içten fethetmekmiş, ağızlarından kaçırdılar.

Bu kez saplanan bıçak canımı yakmadı.

Mutsuzluğun kıvamı azdı. Diktim. Kalan son yudumdu. "Bitirebilirim" dedim.

İçtim.

Sadece kin koymuştu içine.

Dibine çöken şekerlere ölmemi dilemiş, benle işinin bittiğini anlatmıştı.

Kendi elleriyle hazırlamıştı bana bu nescafeyi.

Son hatırladıgım bomboş nescafe kutusuydu.

Ama o hazırlamıştı bunu,

bana

hemde kendi elleriyle , tüm duygularıyla.

Bana.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ben de koycam.